Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Balıkçılar
Balıkçılar, Filipinler'in takımada karakteri nedeniyle özellikle geniş bir sosyal gruptur. Deniz balıkçılarının yanı sıra, büyük nehirler ve göller boyunca çalışan iç balıkçılar da vardır. Balıkçılık köylülük için yalnızca bir geçim kaynağı değildir. Tam zamanlı balıkçılar bulunur ve bunlar üç bölüme ayrılabilir: zengin, orta ve yoksul
Sayfa 196Kitabı okudu
ORTA BURJUVAZİ
Orta burjuvazi, ulusal burjuvazi olarak da adlandırılır. Kom- prador büyük burjuvazi ve küçük burjuvazi arasındaki orta taba- kadır. "Ulusalcı sanayileşme" ile ilgilenen şehir ve kasabadaki iş adamlarından oluşmaktadır. Ekonomik çıkarları; kır evi endüstrisi, balıkçılık ve hafif üretimden orta ölçekli pazarlama, ulaştırma işlet- melerine
Sayfa 178Kitabı okudu
Reklam
"Kafanı çok yoruyorsun, yaşlı adam," dedi yüksek sesle. Ama dentuso'yu öldürmek pek hoşuna gitti, diye düşündü. O da senin gibi karnını canlı balıkla doyuruyor.Kimi köpekbalıkları gibi ne aç gözlü, ne artıkları yer.Güzel ve soylu bir balık, üstelik korkusuz. "Kendimi savunmak için öldürdüm onu," dedi yaşlı adam. "Hem ne biçim öldürdüm." Zaten her şey şu ya da bu yolla başka bir şeyi öldürüyor, diye düşündü. Örneğin balıkçılık, beni hem yaşatıyor, hem de öldürüyor.
Ormanda vahşi hayvanlar bol olmasına rağmen, hayvansal ürünler Yanomami halkının besin arzının yalnızca küçük bir yüzdesini oluşturur. Ayrıca, rehberimiz bize ev hayvanı olarak besledikleri evcil hayvanlarını veya sadece ruhani amaçlar ve törenler için kullandıkları kuş yumurtalarını asla yemediklerini anlatmıştı. Kadınlar, bahçelerde bir tür
Sümerler de Balıkçılık
Sümer'de balıkçılık da çok önemliydi. Dicle ve Fırat nehirlerinde ve kanallarında tatlı su, denizde tuzlu su balıkçılığı yapılıyordu. Balık cinsleri yazılı listelerde 300'e yakın balık cinsi bulunuyor. Balıklar olta ve ağlarla tutuluyor. Su kenarında olan şehirlerin balık tutma sınırları saptanmış. Tutulan balıklar önce saraya götürülüyor. Orada fiyatlar tespit ediliyor. Ve alınacaklar alınıyor, sonra satışa çıkarılıyordu. Balıklar taze satıldığı gibi tuzlanıp kurutularak da satılıyordu. Balıkyağı yapımı da biliniyordu. Yazının ilk icat edildiği çağlardaki tabletlerde bir balık resmi karşısında kaç adet olduğu yazılmış. Bunlar mabede teslim edilen balıklar, çünkü bu kayıtlar mabet arşivlerinde bulunuyor. MÖ 2400'lerde balıkçıların bir loncası var, loncanın başına da ba-ba deniyor. Bir belgede 3600 balığın ihraç edildiği, bir başka belgede de 360 suhur-balığının 1 şegel ( 8.5 gr.) gümüşe satıldığı yazılıyor.
Enstitülerin Faydaları
1945'e gelindiğinde, yani sadece 5 yıl içinde, 2 balıkçı motoru, 1 nakliye motoru, 18 kayık, 2 hamsi ığrıbı, 1 palamut gırgırı, 3 manyat, 3 barabat, 3 molozlama ve 30 kalkan ağıyla Karadeniz'in en büyük filosu ve örgütlü balıkçılık kuruluşu haline geliyor. 500 ton hamsi, 60 bin çift palamut, 45 ton diğer balık türleriyle mucizevi rakamlara ulaşılıyor. İşte tüm bunlar, 13-17 yaşlarındaki enstitülü çocuklarca kurulan Hamsi Ekibi'nin fevkalade çabası ve avladıkları deniz ürünlerinden elde edilen gelirle yapılıyor. Bize de o günleri anlattıkça gururlanmak, geldiğimiz noktayı düşününce acıyla anmak düşüyor. Bu arada, Beşikdüzü'nü örnek alan Arifiye Köy Enstitüsü'nün Sapanca Gölü'ndeki, Ladik Köy Ensti- tüsü'nün Samsun'daki başarısı da nesilden nesile an- latılması gereken önemli hikâyelerdir.
Sayfa 249 - AlfaKitabı okudu
Reklam
Boya işinde çalışmaktan nefret ediyordu, ama pek çok insanın aksine çoğu kapana kısılmış değildi. Çocukları ya da herhangi bir sorumluluğu yoktu; hâlâ gençti, seçenekleri vardı. Balık tutmayı çok seviyorum dedi bana. Hedefim ölmeden önce elli eyaletin hepsinde balık tutmak. Otuz iki yaşındayım şimdiden yirmi yedisini hallettim. Florida’da
Evli çift, balıkçılıkla ünlü bir tatil yöresine gider. İlk gün adam şekerleme yaparken, karısı kayığı alıp gölün ortasında güneşlenmeye ve kitap okumaya karar verir. Kadın kayıkta güneşlenirken yerel polis şefi, bir başka tekneyle yanaşır: “Gölün bu kısmında balık avlamak yasaktır, hanımefendi. Tutuklusunuz.” “İyi de,” der kadın,“ben balık tutmuyorum ki.” “Hanımefendi, balıkçılık için gerekli bütün donanıma sahipsiniz. Sizi içeri almak zorundayım.” “E, peki,” der bu sefer kadın,“o zaman ben de sizi tecavüzle suçlarım.” “Size elimi bile sürmedim.” “Öyle.Ama gerekli bütün donanıma sahipsiniz.”
Evli çift, balıkçılıkla ünlü bir tatil yöresine gider. İlk gün adam şekerleme yaparken, karısı kayığı alıp gölün ortasında güneşlenmeye ve kitap okumaya karar verir. Kadın kayıkta güneşlenirken yerel polis şefi, bir başka tekneyle yanaşır: “Gölün bu kısmında balık avlamak yasaktır, hanımefendi. Tutuklusunuz.” “İyi de,” der kadın,“ben balık tutmuyorum ki.” “Hanımefendi, balıkçılık için gerekli bütün donanıma sahipsiniz. Sizi içeri almak zorundayım.” “E, peki,” der bu sefer kadın,“o zaman ben de sizi tecavüzle suçlarım.” “Size elimi bile sürmedim.” “Öyle.Ama gerekli bütün donanıma sahipsiniz.”
garum ve diğerleri
Antik Çağ'da balık sosları bir hayli sevilen ve tüketilen ürünler arasındaydı. Adı en fazla bilinen soslar arasında garum (garon), liquamen, allec ve muria bulunmaktadır. Adını garos adlı balıktan alana garum, daha ziyade balıkların iç organlarının uzun süre tuzlu bırakılmasıyla elde edilen bir balık sosudur. Ege ve Akdeniz'in çeşitli bölgelerinde yapılıp satılmasına rağmen, Byzantion sosu, yüksek fiyata alıcı bulabiliyordu. Muria, tondon yapılırdı ve uskumru'dan yapılan garum'dan daha lezzetliydi. Horatius, Byzantion'dan Batı Akdeniz'e ve İtalya'ya kavanozlar içerisinde muria ihracı olduğundan söz eder ve iyi bir sosun nasıl hazırlanması gerektiği konusunda bilgi verir. Horatius, sosun esasının, tatlı zeytinyağının belirli bir yoğunluğa sahip (yani sulandırılmamış) şarap ve tuzla karıştırılmasıyla elde edilebileceğini vurguladıktan sonra, bu karışımın kıyılmış otlarla karıştırılıp kaynatılmasını ve üzerine Korykos (Klikia'da) safranı serpilerek bir kenarda bekletilmesini ve son olarak da İtalya'da Campania bölgesinin en kuzey ucunda yer alan ve zeytiniyle ünlü Venafran zeytininden sıkılmış yağ ilave edilmesini tavsiye eder. Bu nedenle, bu nefis sosun içinde yer aldığı Byzantion kavanozunun yoğun bir kokusu olur.
92 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.